İSLAMİYET
 
  KUVA-Yİ MİLLİYE
  KIZILAY'A BAĞIŞ
  (REKLAM) İNTERNETTEN KOLAY PARA KAZANMA
  ŞANLI BAYRAĞIMIZ
  İSTİKLAL MARŞI
  İSTİKLAL MARŞI (SESLİ)
  VATAN KAVRAMI
  ÇOK ÖNEMLİ GERÇEKLER (TEHLİKELİ SÜREÇ)
  TÜRKİYE'NİN YER ALDIĞI KURULUŞLAR
  TÜRK ve İSLAM DÜNYASI KÜLTÜR,YARDIMLAŞMA ve DAYANIŞMA DERNEĞİ
  TÜRK ve İSLAM DÜNYASI KÜLTÜR,YARDIMLAŞMA ve DAYANIŞMA SPOR KULÜBÜ
  TÜRKİYE'YE YÖNELİK İÇ VE DIŞ TEHDİTLER
  İÇTEKİ SORUNLAR
  İÇTEKİ SORUNLAR-2
  ERMENİ SOYKIRIM YALANI
  ERMENİ SOYKIRIM YALANI-2
  ERMENİ SOYKIRIM YALANI-3
  TÜRKİYE'DE TERÖR VE AMAÇLARI
  ERMENİ TERÖR ÖRGÜTLERİ
  TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'NIN YURT DIŞINDAKİ FAALİYETLERİ VE PARA KAYNAKLARI
  ABD-AB VE SİYONİZMİN HAİN PLANLARI
  ABD-AB VE SİYONİZMİN HAİN PLANLARI-2
  ABD VE AB'NİN TÜRK VE İSLAM DÜŞMANLIĞI
  DİNLER ARASI DİYALOG ALDATMACASI
  ABD'NİN ''HZ. MUHAMMED'SİZ YENİ İSLAM DİNİ'' PROJESİ
  A.B. GERÇEĞİ
  B.O.P. GERÇEĞİ
  B.O.P. HARİTASI
  NATO GERÇEĞİ
  GÜMRÜK BİRLİĞİ GERÇEĞİ
  FENER RUM PATRİKHANESİ GERÇEĞİ
  İNGİLİZ CASUSUNUN İTİRAFLARI
  AVRUPA'NIN TÜRKİYE'YE BAKIŞI
  MİSYONERLİK FALİYETLERİ
  DİKKAT
  MİLLETİMİZ
  MİLLETİMİZ-2
  İSLAMİYET
  İSLAMIN KAYNAKLARI
  İSLAMIN DELİLLERİ
  İSLAM MUCİZELERİ
  TEVHİT İNANCI
  İSLAMİ İLİMLER
  TASAVVUF
  İSLAMDA YARGI BAĞIMSIZLIĞI
  KUR'AN-I KERİM
  İNİŞ SIRASINA GÖRE SURELER
  KURAN MUCİZELERİ
  KURAN MUCİZELERİ-2
  DAVET
  ALLAH
  ALLAH'IN SIFATLARI
  ALLAH'IN 99 İSMİ
  BİR AYET-İ KERİME
  PEYGAMBERİMİZİN HAYATI
  PEYGAMBERİMİZİN SÖZLERİ
  PEYGAMBERİMİZİN SÜNNETLERİ
  PEYGAMBERİMİZİN MUCİZELERİ
  PEYGAMBERİMİZ'İN MUCİZELERİ-2
  HZ.MUHAMMED
  HZ.MUHAMMED-2
  HZ. MUHAMMED-3
  HZ. MUHAMMED-4
  HZ.MUHAMMED-5
  PEYGAMBERLER
  PEYGAMBERLERİN HAYATLARI
  PEYGAMBERLERİN SIFATLARI
  PEYGAMBERİMİZE YAPILAN SAYGISIZLIKLAR
  MELEKLER
  CİNLER
  ŞEYTAN
  ABDEST
  ABDESTİN ALINIŞI
  GUSÜL ABDESTİ
  TEYEMMÜM
  İBADET
  İBADETLERİN FAYDALARI
  EZAN
  CAMİ
  NAMAZ NASIL KILINIR
  NAMAZ DUALARI
  ORUÇ
  ZEKAT
  HAC
  CİHAT
  ESHAB-I KEHF
  ESHAB-I KİRAM
  TABİİN
  TEBE-İ TABİİN
  EHLİ BEYT
  SEYİD-ŞERİF
  MÜSLÜMAN
  TAKVA
  EVLİYA
  MÜNAFIK
  KAFİR
  FARZ
  32 FARZ
  54 FARZ
  VACİP
  SÜNNET
  RAHMET
  HELAL-HARAM
  SEVAB
  MÜBAH
  GÜNAH
  BÜYÜ
  MUSKA
  DUA
  DUALAR
  DUALAR-2
  MUCİZE
  KERAMET
  FİRASET
  İSTİDRAC
  KIYAMET VE ALAMETLERİ
  MEHDİ
  DECCAL
  MEZHEP
  TARİKAT VE TARİKATLER
  UYARI
  İSLAM TARİHİ
  İSLAM TARİHİ-1
  İSLAM TARİHİ-2
  İSLAM TARİHİ-3
  İSLAM TARİHİ-4
  İSLAM TARİHİ-5
  İSLAM TARİHİ-6
  İSLAM TARİHİ-7
  İSLAM HALİFELERİ
  İSLAM HALİFELERİNİN HAYATLARI
  İSLAM BÜYÜKLERİ
  İSLAM KONFERANSI ÖRGÜTÜ
  KUTSAL TOPRAKLAR
  TÜRK-İSLAM ÜLKELERİ
  KUTSAL EMANETLER
  ZEMZEM SUYU
  MÜBAREK GECELER
  DİNİ VE MİLLİ BAYRAMLARIMIZ
  MÜSLÜMANLARA YAPILAN KATLİAMLAR
  MÜSLÜMANLARA YAPILAN KATLİAMLAR-2
  MÜSLÜMANLARA YAPILAN KATLİAMLAR-3
  MÜSLÜMANLARA YAPILAN KATLİAMLAR-4
  İLAHİ
  İLAHİ-2
  İLAHİ-3
  İLAHİ-4
  İLAHİ-5
  İLAHİ-6
  İLAHİ-7
  İLAHİ-8
  İLAHİ-9
  İLAHİ-10
  İLAHİ-11
  İLAHİ-12
  ŞARKI
  ŞARKI-2
  ŞARKI-3
  ŞARKI-4
  ŞARKI-5
  ŞARKI-6
  ŞARKI-7
  ŞARKI-8
  ŞARKI-9
  ŞARKI-10
  ŞARKI-11
  ŞARKI-12
  ŞARKI-13
  ŞARKI-14
  ŞARKI-15
  ŞARKI-16
  ŞARKI-17
  KURTULUŞ SAVAŞI
  MİSAK-I MİLLİ KARARLARI
  MİSAK-I MİLLİ HARİTASI
  CUMHURİYET
  T.C. TARİHİ
  T.C. HARİTASI
  ATATÜRK'ÜN HAYATI
  ATATÜRK İLKELERİ
  ATATÜRK İNKİLAPLARI
  ATAMIZIN SÖZLERİ
  NUTUK
  GENÇLİĞE HİTABE
  ATAMIZIN RESİMLERİ
  ATAMIZIN RESİMLERİ-2
  T.C. ANAYASASI
  T.C. KANUNLARI
  ŞEHİTLİK
  ŞEHİTLERİMİZ
  ŞEHİTLERİMİZ-2
  TÜRK EVLADI
  KURUM ÖRNEĞİ
ZEMZEM SUYU

 

 

    Ka'be'nin yanında bulunan kuyu ve bu kuyunun mukaddes suyunun adı.

   Zemzem Arapça bir kelime olup "alçak sesle konuşmak" demektir. Aslında atların çıkardığı alçak sese zemzem denir. Herhangi bir şeyi muhafaza etmek için de kullanılır (İbn Manzûr, Lisanu'l-Arab, Beyrut 1956, XII, 237 vd).

   Zemzem hakkında Kur'ân'da herhangi bir âyet bulunmamaktadır. Ancak zemzem hakkında nakledilen bazı rivâyetler vardır. İbn Abbas'tan nakledildiğine göre, İbrahim (a.s)'ın Hacer ve Sara adında iki hanımı vardı. Hacer İsmâil (a.s)'ın annesi idi. İsmâil (a.s)'ın annesi Hacer ile Sara'nın arasında geçimsizlik çıktı. Geçimsizlik had safhaya varınca, İbrahim (a.s) Yüce Allah'tan Mekke'ye gitmek ve İsmail (a.s.) ile annesi Hacer'i orada yerleştirmek üzere emir aldı. İbrahim (a.s.) bunun üzerine hanımı Hacer ve oğlu İsmâil (a.s)'ı yanına alarak yola çıktı. İsmâil (a.s) o zaman meme emen bir çocuktu. Uzun bir yolculuktan sonra nihâyet Mekke'ye vardılar. O tarihte Mekke'de hiç kimse yoktu. İçecek su bile yoktu. İbrahim (a.s) hanımı Hacer ve oğlu İsmâil (a.s)'ı buraya bıraktı. Yanlarında yalnız bir su kırbası ve biraz hurma vardı. Sonra İbrahim (a.s) Şam'a gitmek üzere geri döndü. Hacer onun peşine takıldı ve; "Ey İbrahim, bizi bu ıssız yere bırakıp nereye gidiyorsun? Bizi kime teslim ediyorsun" gibi sorular sordu. Defalarca böyle soruları sormasına rağmen, İbrahim (a.s) dönüp bakmadı. Nihayet (a.s); "Yoksa bunu sana Allah mı emretti?" diye sorunca, ibrahim (a.s) "Evet, Allah emretti" diye cevap verdi. O zaman Hacer; "öyle ise git. Allah bize yeter. O bizi korur" dedi. İbrahim (a.s); onları şimdiki Zemzem kuyusunun üst tarafında ve Ka'be'nin yerinin yukarısında bulunan bir ağacın altında bırakmıştı.

     İbrahim (a.s) onları bırakıp giderken, Mekke'nin üstündeki "Seniyye" denilen yüksek bir yerde durdu. Ka'be tarafına döndü. Ellerini açarak dua etti. Yüce Allah Kur'ân'da onun şöyle dua ettiğini haber vermiştir:

      Rabb'imiz, ben çocuklarımdan bazıcını, senin Beyt-i Narâm (Harâm Ev)'inin yanında, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Rabb'imiz, namazı kılsınlar diye (böyle yaptım). Artık sen de insanlardan bir takım gönülleri, onları sever (onlara koşar) yap ve onları çeşitli meyvelerle besle ki (sana) şükretsinler" (İbrahim, 14/37).

      Bir müddet sonra Hacer'in yiyeceği ve içeceği bitti. Susuzluktan halsiz bir hale düştü. Haliyle sütü de kesildi. Çocuğu İsmâil (a.s) açlıktan kıvranmaya başladı. Onun acı halini görmeye dayanamayan annesi Hacer, yanından uzaklaştı. Yanındaki Safâ tepesine çıktı. Belki çevrede birini görürüm diye etrafına baktı. Ondan sonra Merve tepesine geçti. İki tepe arasında yedi defa gidip geldi. İki tepenin arasındaki çukur yeri koşarak geçiyordu. Hz. Muhammed (s.a.s) onun bu hatırası üzerine "İnsanlar bu sebeple Safâ ve Merve arasında koşmaktadırlar" diye buyurmuştur.

       Hacer, çocuğunun halini görmek için döndüğünde, bir ses duydu. "Ey ses sahibi, sesini duyurdun! Eğer sen bize yardım etme kudretine sahip isen, bize yardım et!" diye dua etti. Ondan sonra Zemzem kuyusunun yerinde bir meleği (Cebrâil'i) gördü. Cebrâil (a.s) ayağı veya kanadıyla yeri kazıyordu. Onun kazdığı yerden su göründü. Hacer hemen suyu havuz gibi yaptı. Ondan hem içti hem de kırbasına doldurdu. Su alındıkça, yerinden kaynamayâ devam etti. Hz. Muhammed (s.a.s) bu hususta şöyle buyurmuştur:

   Âllah İsmâil'in annesi Hacer'e rahmet etsin! O, Zemzem'i kendi haline bıraksaydı, suyun etrafına kum gerip havuz havuz yapmasıydı, muhakkak zemzem akar ve bir ırmak olarak devam ederdi" (Buharî, Şirb,10; Enbiya, 9).

    Hacer bu sudan içmeye devam etti. Bu su onun hem susuzluğunu hem de açlığını gideriyordu. Çocuğuna da süt emzirip bakıyordu.

   Yemenli Cürhüm kabilesinden bir yolcu kafilesi Şam'dan dönüyordu. Onların yakınından geçerken, Zemzem'in üzerinden kuşların uçtuğunu gördüler. Bu vadide ne su ne de bir insan yoktur, diyerek hayretlerini belirttiler. İki kişiyi vadiye gönderdiler. Onlar da oraya geldiler, Zemzem'i görüp kafileye haber verdiler. Kafile oraya geldi ve Hacer'e selam verdiler. Hacer onların selâmlarına mukabelede bulundu. "Bu su kimindir?" dediler. Hacer; "Benimdir" dedi. "Seninle berâber burada bulunmamıza müsaade eder misin?" dediler. Hacer; "Evet" dedi. Ondan sonra orada berâber oturdular (ez-Zebidî, Sahihî Buharî Muhtasarı Tecridî Sarih Tercemesi, trc. Kamil Miras, Ankara 1971, IX, 115 vd).

      İbrahim (a.s)'ın duası, Hacer'in teslimiyeti ve henüz küçük bir bebek olan İsmâil (a.s)'ın hatırı için, Yüce Allah Zemzem'i böyle ortaya çıkardı.

    Fakat sonradan Cürhüm kabilesinin Allah'a isyanı dolayısıyle, Yüce Allah Huzâa kabilesini onlara musallat etti. Huzâalılar, Cürhüm kabilesini oradan çıkardı. Ka'be ve Mekke'nin idâresi Cürhüm kabilesinden Huzâa kabilesine geçti. Allah'ın emir ve yasakları orada yaşanmaz oldu; halk, İlâhî emirleri dinlemedi. O sıralarda Zemzem suyu kurudu. Yeri bile kaybolup bilinmez bir hale geldi. Zemzem'in yeri, Abdulmuttalib zamanına kadar insanlardan gizli kaldı (es-Suheylî, er-Ravdu'l-Unf, Mısır 1967, II, 7).

    Çeşitli rivâyetlere göre, Yüce Allah Abdulmuttalib'e rüyasında Zemzem kuyusunu, şimdiki bulunduğu yerde kazmasını işaret etti. Abdulmuttalib de, bu rüya üzerine kuyuyu kazıp Zemzem suyunu çıkarınca, hem Mekke halkı, hem de gelen hacılar ondan su içtiler. Zemzem suyu, Mescid-i Haram'da bulunduğu, diğer sular üzerine üstün olduğu ve İsmâil (a.s)'ın kuyusu olduğu için, Mekke'deki diğer sulardan daha temiz idi (es-Suheylî, a.g.e., II, 95)

   Zemzem suyu hakkında çeşitli övücü şiirler ve medhiyeler söylendi, yazıldı. Zemzem suyu defâlarca temizlendi, kuyusu tamir gördü ve çeşitli devlet adamları tarafından idare edildi (Bu hususta geniş bilgi için bak. el-Ezrâkî, Ka'be ve Mekke Tarihi trc. Y. Vehbi Yavuz, İstanbul 1974, 326 vd).

    İslâm dinine göre suyu ayakta içmek mekruhtur, oturarak içmek sünnettir. Fakat İbn Abbas'tan nakledildiğine göre, Hz. Muhammed (s.a.s) Zemzem suyunu ayakta içmiştir (ez-Zebîdî, a.g.e., XII, 54)

  Yine İbn Abbas'tan nakledildiğine göre, Hz. Muhammed (s.a.s) (Haremi Şerifteki) şerbet dağıtılan sebil mahaline geldi ve şerbet istedi. Hz. Abbas (r.a) oğluna "Ey Fadl! Anana git yanındaki (hususi) şerbetten dedi. Rasûlüllah (s.a.s) şerbetten Rasûlullah (s.a.s)'e getir!" dedi. Rasûlullah (s.a.s); "Hayır, bana şu şerbetten ver" diye buyurdu. Hz. Abbas (r.a): "Ya Rasûlullah! halk, buradaki şerbete ellerini sokuyorlar" demişti. Hz. Muhammed (s.a.s); "İşte halkın içtiği bu şerbetten ver!" buyurdu. Ondan sonra Hz. Abbas (r.a)'ın sunduğu umumi şerbetten içti ve Zemzem kuyusuna geldi. Hz. Abbas (r.a)'ın çocukları burada kuyudan su çekiyorlardı ve hacılara dağıtıyorlardı. Hz. Muhammed (s.a.s) onlara; "Suyu çekiniz! Siz hayırlı bir iş işliyorsunuz"diyerek onları taltif etti. Ondan sonra "Halkın hücum etmesi endişesi olmasaydı, ben de devemden iner, hatta kuyunun ipini (eliyle omuzunu işaret ederek) şuraya kor sizin gibi çekerdim, buyurdu (ez-Zebidî, a.g.e., VI, 126).

    Bütün bu rivayetlerden anlaşıldığı gibi, Zemzem suyu, İslâm dinine göre mukaddes olarak kabul edilen bir sudur. Açlığını gidermek için içen kişinin açlığını, susuzluğunu gidermek için içenin susuzluğunu giderir ve şifa niyetiyle içene de şifa sunar. Dünyanın her yerinden hac ve umre için Mekke'ye giden mü'minler, memleketine Zemzem suyundan götürmekte ve yakınlarına ikram etmektedirler.

 
BU VATAN BİZİM  
  Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye Halkına ''Türk Milleti'' Denir.Ne mutlu ''Türküm'' Diyene!
M. Kemal ATATÜRK
 
Bugün 55 ziyaretçi (81 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol