İSLAMİYET
 
  KUVA-Yİ MİLLİYE
  KIZILAY'A BAĞIŞ
  (REKLAM) İNTERNETTEN KOLAY PARA KAZANMA
  ŞANLI BAYRAĞIMIZ
  İSTİKLAL MARŞI
  İSTİKLAL MARŞI (SESLİ)
  VATAN KAVRAMI
  ÇOK ÖNEMLİ GERÇEKLER (TEHLİKELİ SÜREÇ)
  TÜRKİYE'NİN YER ALDIĞI KURULUŞLAR
  TÜRK ve İSLAM DÜNYASI KÜLTÜR,YARDIMLAŞMA ve DAYANIŞMA DERNEĞİ
  TÜRK ve İSLAM DÜNYASI KÜLTÜR,YARDIMLAŞMA ve DAYANIŞMA SPOR KULÜBÜ
  TÜRKİYE'YE YÖNELİK İÇ VE DIŞ TEHDİTLER
  İÇTEKİ SORUNLAR
  İÇTEKİ SORUNLAR-2
  ERMENİ SOYKIRIM YALANI
  ERMENİ SOYKIRIM YALANI-2
  ERMENİ SOYKIRIM YALANI-3
  TÜRKİYE'DE TERÖR VE AMAÇLARI
  ERMENİ TERÖR ÖRGÜTLERİ
  TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'NIN YURT DIŞINDAKİ FAALİYETLERİ VE PARA KAYNAKLARI
  ABD-AB VE SİYONİZMİN HAİN PLANLARI
  ABD-AB VE SİYONİZMİN HAİN PLANLARI-2
  ABD VE AB'NİN TÜRK VE İSLAM DÜŞMANLIĞI
  DİNLER ARASI DİYALOG ALDATMACASI
  ABD'NİN ''HZ. MUHAMMED'SİZ YENİ İSLAM DİNİ'' PROJESİ
  A.B. GERÇEĞİ
  B.O.P. GERÇEĞİ
  B.O.P. HARİTASI
  NATO GERÇEĞİ
  GÜMRÜK BİRLİĞİ GERÇEĞİ
  FENER RUM PATRİKHANESİ GERÇEĞİ
  İNGİLİZ CASUSUNUN İTİRAFLARI
  AVRUPA'NIN TÜRKİYE'YE BAKIŞI
  MİSYONERLİK FALİYETLERİ
  DİKKAT
  MİLLETİMİZ
  MİLLETİMİZ-2
  İSLAMİYET
  İSLAMIN KAYNAKLARI
  İSLAMIN DELİLLERİ
  İSLAM MUCİZELERİ
  TEVHİT İNANCI
  İSLAMİ İLİMLER
  TASAVVUF
  İSLAMDA YARGI BAĞIMSIZLIĞI
  KUR'AN-I KERİM
  İNİŞ SIRASINA GÖRE SURELER
  KURAN MUCİZELERİ
  KURAN MUCİZELERİ-2
  DAVET
  ALLAH
  ALLAH'IN SIFATLARI
  ALLAH'IN 99 İSMİ
  BİR AYET-İ KERİME
  PEYGAMBERİMİZİN HAYATI
  PEYGAMBERİMİZİN SÖZLERİ
  PEYGAMBERİMİZİN SÜNNETLERİ
  PEYGAMBERİMİZİN MUCİZELERİ
  PEYGAMBERİMİZ'İN MUCİZELERİ-2
  HZ.MUHAMMED
  HZ.MUHAMMED-2
  HZ. MUHAMMED-3
  HZ. MUHAMMED-4
  HZ.MUHAMMED-5
  PEYGAMBERLER
  PEYGAMBERLERİN HAYATLARI
  PEYGAMBERLERİN SIFATLARI
  PEYGAMBERİMİZE YAPILAN SAYGISIZLIKLAR
  MELEKLER
  CİNLER
  ŞEYTAN
  ABDEST
  ABDESTİN ALINIŞI
  GUSÜL ABDESTİ
  TEYEMMÜM
  İBADET
  İBADETLERİN FAYDALARI
  EZAN
  CAMİ
  NAMAZ NASIL KILINIR
  NAMAZ DUALARI
  ORUÇ
  ZEKAT
  HAC
  CİHAT
  ESHAB-I KEHF
  ESHAB-I KİRAM
  TABİİN
  TEBE-İ TABİİN
  EHLİ BEYT
  SEYİD-ŞERİF
  MÜSLÜMAN
  TAKVA
  EVLİYA
  MÜNAFIK
  KAFİR
  FARZ
  32 FARZ
  54 FARZ
  VACİP
  SÜNNET
  RAHMET
  HELAL-HARAM
  SEVAB
  MÜBAH
  GÜNAH
  BÜYÜ
  MUSKA
  DUA
  DUALAR
  DUALAR-2
  MUCİZE
  KERAMET
  FİRASET
  İSTİDRAC
  KIYAMET VE ALAMETLERİ
  MEHDİ
  DECCAL
  MEZHEP
  TARİKAT VE TARİKATLER
  UYARI
  İSLAM TARİHİ
  İSLAM TARİHİ-1
  İSLAM TARİHİ-2
  İSLAM TARİHİ-3
  İSLAM TARİHİ-4
  İSLAM TARİHİ-5
  İSLAM TARİHİ-6
  İSLAM TARİHİ-7
  İSLAM HALİFELERİ
  İSLAM HALİFELERİNİN HAYATLARI
  İSLAM BÜYÜKLERİ
  İSLAM KONFERANSI ÖRGÜTÜ
  KUTSAL TOPRAKLAR
  TÜRK-İSLAM ÜLKELERİ
  KUTSAL EMANETLER
  ZEMZEM SUYU
  MÜBAREK GECELER
  DİNİ VE MİLLİ BAYRAMLARIMIZ
  MÜSLÜMANLARA YAPILAN KATLİAMLAR
  MÜSLÜMANLARA YAPILAN KATLİAMLAR-2
  MÜSLÜMANLARA YAPILAN KATLİAMLAR-3
  MÜSLÜMANLARA YAPILAN KATLİAMLAR-4
  İLAHİ
  İLAHİ-2
  İLAHİ-3
  İLAHİ-4
  İLAHİ-5
  İLAHİ-6
  İLAHİ-7
  İLAHİ-8
  İLAHİ-9
  İLAHİ-10
  İLAHİ-11
  İLAHİ-12
  ŞARKI
  ŞARKI-2
  ŞARKI-3
  ŞARKI-4
  ŞARKI-5
  ŞARKI-6
  ŞARKI-7
  ŞARKI-8
  ŞARKI-9
  ŞARKI-10
  ŞARKI-11
  ŞARKI-12
  ŞARKI-13
  ŞARKI-14
  ŞARKI-15
  ŞARKI-16
  ŞARKI-17
  KURTULUŞ SAVAŞI
  MİSAK-I MİLLİ KARARLARI
  MİSAK-I MİLLİ HARİTASI
  CUMHURİYET
  T.C. TARİHİ
  T.C. HARİTASI
  ATATÜRK'ÜN HAYATI
  ATATÜRK İLKELERİ
  ATATÜRK İNKİLAPLARI
  ATAMIZIN SÖZLERİ
  NUTUK
  GENÇLİĞE HİTABE
  ATAMIZIN RESİMLERİ
  ATAMIZIN RESİMLERİ-2
  T.C. ANAYASASI
  T.C. KANUNLARI
  ŞEHİTLİK
  ŞEHİTLERİMİZ
  ŞEHİTLERİMİZ-2
  TÜRK EVLADI
  KURUM ÖRNEĞİ
ABD VE AB'NİN TÜRK VE İSLAM DÜŞMANLIĞI

ABD`nin ve AB`nin Türk ve İslam Düşmanlığı 

ABD’NİN VE AVRUPA BİRLİĞİ PARLAMENTOSUNUN TÜRK VE İSLAM DÜŞMANLIĞI VE SEVR HEDEFLERİNİN KANITLARI

BAYRAM DEĞİL; SEYRAN DEĞİL

STRATEJİK MÜTTEFİKLERİMİZ BİZİ NEDEN PARÇALIYOR?

Doç. Dr. Ümit Sayın


Alman eski başbakanı Schmidt ABD’nin Türkiye’yi parçalamak istediğini bir kaç kez tekrarladı, Phoenix kanalında ünlü sunucu Sabine Christiansen’in programına katılan Schmidt çok kesin konuştu[1].  Başka toplantılarda da aynı sözlerini tekrarlayan Scmidt, hiç olmazsa dürüst davranmakta ve gerçekleri dile getirmekte.

Amerikan Silahlı Kuvvetler dergisinde ilk kez yayınlanan Türkiye’nin parçalanmış haritaları zaten gayet normalmiş gibi tüm sitelerde ve pek çok basın kuruluşunda geleceğin haritaları olarak yayınlanmaya başlandı. ABD dışişleri bakanı Condi Rice içlerinde Türkiye’nin de olduğu 24 ülkenin sınırlarını değiştirmeyi planlayan Büyük Ortadoğu Projesinin başladığını ve hızla sonuca varacaklarını açıkladı. Bu planın bir parçası olarak İsrail sudan sebeplerle Lübnan’a saldırıp, 10 bine yakın sivil masum insanı katletti ve soykırım yaptı! Bunu takiben Kuzey Iraktaki Kürtlerin ABD'li  danışmanı Galbraith ‘Türkiye bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasını engelleyemeyecek, Kürdistan’ın kurulması kaçınılmaz’ dedi. Bunların hepsi resmi açıklamalardır. Bu koşullarda bizim yöneticilerimiz Lübnan’a, İsraili korumak ve Hizbullahla karşı karşıya kalmak için asker gönderme peşinde. Türk tarihinde hiç bir zaman, bir yönetim kendi ülkesine karşı bu kadar acımasız ve ihanet içinde  olmadı. Bizi parçalamak isteyen bir projenin eşbaşkanlığını yapıyoruz ve bizi parçalamak isteyen güçlere destek olsun diye  Türk Silahlı Kuvvetlerini, George Soros’un  istediği gibi kanlarını pazarlamak için’ ön saflara gönderiyoruz. Halbuki Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapması gereken, Barzani’nin ve Kuzey Iraktaki Kürdistan kuracağını söyleyen unsurların tepesine binmektir; çünkü Kuzey Irakta’ki bir Kürdistan bizim kırmızı çizgimizdir, kabul edilemez!

Peki bize dostmuş gibi davranan Almanlar ve Avrupalılar daha mı farklıdırlar,  ne istemektedirler? Başbakan Schmidt Kürtler ve Kürdistan hakkında daha mı farklı düşünmektedir? Onların Türkiye ile ilgili yaklaşımları soğuk savaşın bittiği 1991’den sonra ne olmuştur? Avrupa Birliği Parlamentosu Türkiye ile ilgili ne kararlar almıştır bir onlara bakalım.

            Hüseyin Mümtaz’ın bir yazısından alıntı yaparsak, ek protokolle birlikte yakın bir gelecekte Türkiye’den son istenenlerin özeti  şunlardır:

        -TSK, sadece askeri konularda, o da hükümetin izniyle konuşabilecek.[2] (Türk Silahlı Kuvvetlerinin tasviyesinin ilerleyen adımları!)

-Milli güvenlik stratejisinde, özellikle komşu ülkelerle ilişkilerde, TSK söz sahibi olmayacak.(MGK’nın ve TSK’nın ülke yönetiminden tam tasviyesi)

-Hakim ve savcılar Türk değil, Avrupa hukukuna göre karar verecek.  (Türk Hukuk Sisteminin Tasviyesi ve AB’nin hukuk boyunduruğuna girmemiz. Arkasından bizzat terörle mücadele etmiş TSK’nın emekli ve aktif paşalarının ve subaylarının  müebbet hapisle ve terör suçuyla yargılanması gelecek)

-AİHM’in tüm kararları zamanında ve tam uygulanacak. (AB mahkemelerini ve iradesini Türkiye’ye uygulayarak tam tahakküm ve sömürgeleştirme zihniyeti)

-Güneydoğu’daki askeri operasyonlar sınırlandırılacak.(Kuzey Kürdistan devletine ve Kürtçü terörist gruplara iç isyan için zemin hazırlanması)

-Kürt sorunu diyalog dahil kapsamlı gelişmelerle çözülecek. (Diyalogla kastedilen elimizle bize ülkemizi parçalattırıp, Kuzey Kürdistan’ın kurulmasını sağlamak)

-Koruculuk kaldırılacak. (Hedefleri terörü ve Güney Doğudaki Kürt egemenliğini arttırmak)

-Mayınlı bölgeler temizlenecek.(Bu bölgeler İsrail şirketleri tarafından ve Büyük İsrail planı için temizlenecek)

-TCK 301 başta, ifade özgürlüğü ile ilgili maddeler AB standartlarında olacak. Mesela, Ermeni soykırımı olmadı demek suç sayılacak(Ermeni soykırımının Türkiye’de de kabulü için zemin hazırlanıyor, ardından Ermenilere toprak verilmesi soykırım tazminatı olarak gelecek, daha sonra da Kürt, Rum Pontus, Helen soykırımları da sırada; bunlar için de sistematik toprak talepleri gelecek)

-Terörle Mücadele Yasası’yla özgürlükler kısıtlanmayacak. Yani bölücülük, örgüt propagandası serbest olmaya devam edecek.  (Pek çok bölücülük faaliyeti AB ve ABD tarafından Türkiye’ye pompalanacağı için, bölücülük suç olmaktan çıkıyor)

-Gayrı Müslim azınlıkların kilise, mülkiyet, eğitim sorunları giderilecek. Türk vatandaşı veya değil, tüm papazlara oturma ve çalışma izni verilecek. Kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri tüm mülkler azınlık vakıflarına devredilecek. (Misyonerlik faaliyetlerinin hızla doruğa çıkmasıyla, planlanan yönetici bir protestan sınıf oluşturuması, bu 2050’ye kadar İstanbul nüfusunun % 5-10’u arasında planlanmıştı, misyonerlik Anadolu’ya da yayılacak)

-Papaz Okulu, bizim yasalarımıza göre değil, imtiyazlı ve uluslararası keşiş okulu olarak açılacak. (İstanbul’da Bizansın inşaa planlarının ilk adımları)

-Gökçeada ve Bozcaada’daki Rum azınlığın tüm istekleri karşılanacak. (Bu bölgelerin gelecekte işgalinin önü açılıyor)

-Alevi vatandaşlarımıza statü ve temsil hakkı verilecek. (Türkiye’yi alevi-sunni, Türk-Kürt, laik-anti laik çatışması noktasına getirmeyi planlayan parçalama ve atomize etme hareketi, Sevr’dekinden daha fazla parçalara bölmeyi düşünüyorlar)

-Kürtçe radyo-tv yayınlarında hiçbir sınırlama olmayacak. (Kürdistanın geliştirilmesi için onlara sınırsız kültür yayma hakkı)

-Türkçe dışındaki dillerin öğrenilmesi teşvik edilecek.  (Kendi ülkelerinde başka dil konuşmayan İngiliz, Alman ve Fransızlar bizim Türkçe’den arınmamızı, başka diller öğrenmemizi istiyorlar)

-Azınlıkların (Kürt kökenli vatandaşlarımız) korunmasında, sadece bizim değil, bazı AB üyesi ülkelerin bile imzalamadığı, imzalayanların ise uygulamadığı Azınlıkların Korunması Sözleşmesi, en iyi şekilde uygulanacak.  (Süryani, Keldani vb. bir sürü azınlık yaratılacak ve bu azınlıkların kültürel hakları pompalanacak, böylece Türkiye daha fazla atomize edilecek)

-İyi komşuluğu etkileyecek hareket ve tehditlerden kaçınılacak. Yani Ege’de Yunan isteklerine evet denilecek.  (Yunanistan’ın 12 mil gibi her isteğine boyun eğilip Ege denizinde balık bile tutamayacağız, tüm Ege Yunanlılara verilecek; böylece Ege bölgesinin kendini savunma imkanı ortadan kaldırılacak)

-Ermenistan sınırı açılıp, diyalog kurulacak.  (Ermenistan’a yeni yollar açılıp İngilizler’in satın almakta oldukları Artvin üzerinden Karadeniz’e açılıp, Van, Ardağan üzerinden toprak verlmesi sağlanacak)

-Uluslararası Ceza Mahkemesi kabul edilecek. (Bu yasa ile TSK tamamen tasviye edilip tüm komutanlar ve üst rütbeli subaylar müebbet hapisle sivil mahkemelerde yargılanacaklar ve Türkiye’nin ulusal güvenliğini savunmak suç olacak, TSK ne iç, ne de dış düşmanla baş edemeyecek, ABD bildiğiniz gibi bu mahkemeleri kabul etmemektedir)

-Ve Türkiye’nin güvenlik ile dış politikası tamamen AB’ye endekslenecek. “  (Bu son madde altın vuruş, tüm güvenlik politikalarınız AB’ye endekslenirse, TSK’nın tam tasviyesi, Jandarmanın kaldırılması, AB kontrollü küçük bir polis gücünün Türkiye’de tam hakimiyeti ardarda gelecek)

İsterseniz konuyu biraz daha derinleştirip, içine girmeye çalıştığımız Avrupa Birliği Parlamentosu Türkiye ile ilgili 1991’den itibaren ne kararlar almış onu bir irdeleyelim[3]:


AVRUPA BİRLİĞİNİN SEVR PLANLARI

1. KONU:

Azınlıkların durumlarına ilişkin olarak;

AB Parlamentosu 22.12.1993 Tarihli Kararı:

"TÜRK   Devletinin  bütünlüğü,   yalnızca  Kürtlerin   kendi dillerini  kullanma ve    öğrenme  hakkıyla ve gelenek ve göreneklerinin varlığını sürdürmesiyle, fakat aynı zamanda uygun düzeylerde idari özerklikle de uyumlu olabilmelidir."

Tercümesi (Ü. Sayın) : AB parlamentosu aslında Türk devletinin anayasasında yazan bölünmez bütünlük diye bir kavramı tanımamaktadır. Ancak Kürtlere kendi kültürlerini kendi topraklarında yaşama özgürlüğü verilirse kalan toprakların bir kısmında Türkler kendi bütünlüklerini sağlayabilirler, aynı SEVR’deki gibi.

AB Parlamentosunun 24.10.1996 Tarihli Kararı:

(1) "AVRUPA Parlamentosu, Dünya'nın her tarafındaki milyonlarca Ortadoks Hristiyan için, Konstantinopolis'teki (dikkat ediniz! İSTANBUL yerine bu isim kullanılmıştır) Patrikhanenin, önemini göz önünde bulundurarak, TÜRK yetkililerinin Ekümenik Patrikhanenin tam olarak korunması konusundaki yükümlülüklerinin farkında olarak, Ekümenik Patrikhanenin ve diğer dinsel yerlerin binalarının korunması yönünde, gerekli önlemleri alması için, TÜRK yetkililerine çağrıda bulunur."

Tercümesi (Ü. Sayın): 1. Biz aslında Türkiye’den ayrı bir Konstantinopolis istiyoruz.

                                      2. Bu Konstantinopolis içinde de Vatikan benzeri bir Ekümenik patrikhane istiyoruz. Bu patrikhane bir devlet olarak tüm dünyadaki Ortodoksları yönetecektir.

(2) "AVRUPA Parlamentosu, Patrikhaneye doğrudan bağlı olan HEYBELIADA Ruhban Okulunun derhal yeniden açılması çağrısında bulunur."

AVRUPA Parlamentosu Komisyonu, HEYBELİADA Ruhban Okulu'nun yeniden faaliyete geçirilmesi konusunda yaptığı açıklamada; "Ancak Hristiyan Kiliseleri, özellikle mülkiyetle ilgili olarak, zorluklarla karşı karşıya bulunmaya devam etmektedir. HEYBELİADA'daki Ortodoks Ruhban Okulu'nun 1971 yılında kapatılması konusunda bir ilerlemebildirilememiştir. Çeşitli kiliselerin  yasal statülerinin tanınmamış olması, dini "personelin"" TÜRKİYE'ye erişebilmesi de dahil olmak üzere, bazı kısıtlamalar yaratmaktadır." demektedir.

Ayrıca, aynı gün "İMF ve Dünya Bankası tarafından finansal destek sağlanmış ve yeni ekonomik planın uygulanma boyutuyla ilgili önemli sayıda yasa 2001 yılının ikinci çeyreğinde hızlı bir biçimde kabul edilmiştir. Bu reformların amacı krizin aşılması ve AB üyeliği için ekonomik kriterlerin yerine getirilmesine yardımcı olmaktır." şeklinde açıklamada bulunmuştur.

Tercümesi (Ü. Sayın) : Biz Heybeliada Ruhban Okulunun açılmasını ve Osmanlı dönemindeki ajanlık ve misyonerlik faaliyetlerini yürütmesini istiyoruz. Siz de bu bir hristiyan klübü olan Avrupa Birliğinin tüm dinsel yaptırımlarına hizmet etmek zorundasınız, aynı SEVR’deki gibi.

Avrupa Komisyonu 08.11.2000 Tarihli Raporunda:

"HEYBELİADA'daki Ruhban Okulu'nun kapalı kalması konusu da dahil olmak üzere, 1923 LOZAN Antlaşması kapsamında olsunlar olmasınlar, Müslüman olmayan tüm kesimlerin somut taleplerinin, gerektirdiği gibi incelenmesi gerektiğini" belirtmektedir.

            Tercümesi: Aslında kusura bakmayın bizim LOZAN’ı falan da diğer maddelerde göreceğiniz gibi taktığımız yok, ama müslüman olmayanların özel eğitimi ve ajan faaliyetlerinin yeniden inşaa edilmesi ile ilgili Ruhban Okulu mutlaka açılmalıdır.

YUKARIDAKİ MADDELERE KARŞILIK GELEN SEVR KARARLARI:
 

Madde 36: ....Sözleşmelerin hükümlerine, özellikle soy, din ve dil azınlıklarının haklarına dürüst bir biçimde saygı göstermekte kusur ederse.. 
Madde 72: Soy, dil ve din azınlıklarını da içeren ve halkın    bütün    kesimlerinin    oransal    temsilini    sağlayacak nitelikte     bir    seçim    sistemiyle,     yerel     bir    Parlamento kurulacaktır.
Madde141  : TÜRKİYE, TÜRKİYE'de oturan herkesin, doğum, bir ulusal topluluktan olmak, dil soy ya da din ayrımı yapılmaksızın, yaşamlarını ve özgürlüklerini korumayı,  tam 
ve eksiksiz olarak sağlamayı yükümlenir.

TÜRKİYE'de oturan herkes, her inancın, dinin ya da mezhebin gereklerini, ister açıkta, ister özel olarak özgürce yerine getirme hakkına sahip olacaktır.

Madde 147 : Soy, din ya da dil azınlıklarından... ...bağımsız olarak ve Osmanlı makamları hiçbir biçimde karışmaksızın, giderlerini kendileri ödemek üzere, her türlü hayır kurumlarıyla, dinsel ya da sosyal kurumlar, ilk, orta ve yüksek okullarla, başka her çeşit öğretim kurumları (Buralarda kendi dillerini özgürce kullanmak ve kendi dinlerini özgürce uygulamak hakkında da sahip olarak...) kurmak, yönetmek ve denetlemek konularında eşit hakka sahip olacaklardır.

2. KONU :

Sözde   KÜRDİSTAN'ın   kurulması  faaliyetlerine   ilişkinolarak;

17.09.1992     Tarihli AB Parlamentosu Kararı:

"TÜRK Güvenlik Güçleri, 1992 yılında 205 kişiyi yargılamadan idam etmiştir. TÜRKİYE'nin güneydoğusunda sürmekte olan olağanüstü hal, derhal kaldırılmalı; TÜRKİYE'deki Kürt sorunu ile ilgili olarak, bir uluslararasıkonferans düzenlenmelidir."

Tercümesi: Türk Silahlı Kuvvetleri sürekli Kürtlere işkence ve soykırım yapmaktadır. Biz ise Kürt devletinin kurulması için Avrupa Birliği olarak her türlü desteği vereceğiz. PKK’yi ve Kürtçüleri, Barzaniyi ve Kürtçü aşiretleri terörist olarak tanımıyoruz. Onlar AB nezninde işgal altında bulunan vatanları için çarpışan birer gerilladır, terörist değil! Bu nedenle Avrupa Birliği PKK isimli örgüte ve Kürtçülere karşı yürütülen tüm faaliyetleri ve Türklerin Yurt savunması dediği şeyi katliam olarak niteliyoruz... Aynı SEVR’deki gibi Türklere pek çok soykırım atfediliyor.

22.12.1993     Tarihli AB Parlamentosu Kararı:

"TÜRK  Devletinin  bütünlüğü,   yalnızca  Kürtlerin   kendi dillerini  kullanma ve     öğrenme   hakkıyla  ve  gelenek  ve göreneklerinin varlığını sürdürmesiyle, fakat aynı zamanda uygun düzeylerde idari özerklikle de uyumlu olabilmelidir."

18.01.1996 Tarihli AB Parlamentosu Kararı:

"Kürt vatandaşlarının TÜRKİYE içinde bir tür kültürel özerklik elde etmeleri için, barışçıl yollardan çaba gösterme haklarını tanır."

10.06.1996 Tarihli AB Parlamentosu Kararı:

"AVRUPA Parlamentosu, TÜRK yetkililerden TÜRKİYE'de bulunan tüm kürtlerin haklarını tanımasını ister."

19.06.1996 Tarihli AB Parlamentosu Kararı:

"AVRUPA   Parlamentosu,   TÜRK   Silahlı   Kuvvetlerinin sürdürdüğü   Askeri  Operasyonlardan   ve   Kürdistan'daki (Güneydoğu Anadolu Bölgemize Kürdistan diyor!) anlaşmazlığa barışçıl bir çözüm   bulma   yollarını   aramayı   reddetmesinden   büyük kaygı duyar."

20.06.1996 Tarihli AB Parlamentosu Kararı:

"AVRUPA Parlamentosu,  çıkmazı aşmak ve sorunun barışçıl biçimde siyasi bir çözüme doğru gidebilmesi için, ülkenin        güneydoğusundaki        askeri       operasyonları durdurması ve tüm Kürt örgütlerle görüşmelere başlaması için TÜRK Hükümetine çağrıda bulunur."

19.09.1996 Tarihli AB Parlamentosu Kararı:

"AVRUPA Parlamentosu, T ÜRKİYE'nin Kuzey IRAK'ta bir güvenlik bölgesi yaratma niyetini mümkün olan en sert terimlerle  reddeder ve  bu  girişimi  ciddi bir    uluslararası hukuk ihlali olarak değerlendirir. TÜRKİYE'yi bu plandan vazgeçmeye   ikna   etmesi   için,   AB   Konseyi'ne   çağrıda bulunur."

17.09.1998 Tarihli AB Parlamentosu Kararı:

"AVRUPA   Parlamentosu,   TÜRKİYE'nin   Kuzey   IRAK işgalini  lanetler ve  PKK terörizmiyle başetme ihtiyacının milletlerarası   sınırların   ihlal   edilmesini   haklı   kılmadığını düşünür."  "    Kürt  kimliğinin  yasal  olarak tanınarak,   PKK'nın ateşkes çağrısına uyulması isteniyor ve TÜRK Ordusunun, Kuzey    IRAK'a    girmesi    işgal    olarak    tanınmakta    ve lanetlenmektedir."

Avrupa Parlamentosu Genişleme Grubu'nun 10.02.2000 Tarihinde   Hazırladığı  "TÜRKİYE ve Avrupa  Birliği  ile İlişkiler" Raporundan Aynen:

(1)"AB   kurumlan,  TÜRK  Hükümetinden  Kürt halkına uyguladığı baskılara siyasi bir çözüm bulmasını ister."

(2) (AVRUPA)   Parlamentosu,  "15  OCAK   1998   tarihli kararıyla,   bu  sorunun  çözümü  için  uluslararası  düzeyde girişimde     bulunması    için    AVRUPA    Birliği'ne    çağrıda bulundu ve Konsey'e ve üye devletlere de Kürtlere karşı insan  hakları   ihlalleri  sorununu   Birleşmiş  Milletler  İnsan Haklan    Komisyonu'nda   gündeme   getirmeleri   çağrısını yaptı."

(3)   "TÜRKİYE'nin AVRUPA Birliği'ne üyeliği görüşüyle bir   plan   doğrultusunda   KOPENHAG   Kriterlerini   yerine getirecekse,   Kürt  sorununun  çözüme kavuşturulmasının hayati önemde olduğunu vurguladı."

15.11.2000  Tarihli Kararı:  

'AVRUPA    Parlamentosu,    TÜRK   yetkililerine,    Kürt toplumunun  siyasi  temsilcileriyle,  özellikle de  ülkelerinin güneydoğusundaki      kentlerin      belediye      başkanlarıyla diyaloga girmeleri çağrısında bulunur."

Yukarıdaki maddelerin tercümesi:  Avrupa Parlamentosu Türkiye’nin güney doğusunu KÜRDİSTAN olarak tanımaktadır. Türk Ordusunun PKK terörizmine veya ülkenin bölünmez bütünlüğünü korumaya  karşı yaptığı her eylem katliam, soykırım ve işkencedir. Türk Ordusu gerilla savaşı yaparak ülkelerini savunmakta olan Kürt halkına karşı yaptığı bu savaşı sonlandırıp, doğu ve güney doğu Anadolu’yu terkedip, bu bölgeleri Kürtlere bırakmalıdır ve Kürtlerin böylece kendi kültürlerini gerçekleştirmelerini sağlamalıdır. Türk Ordusu Kuzey Irak’a ülkesini savunmak ve teröristlerle mücadele etmek için bile giremez! Yani kısacası Avrupa Birliği Parlamentosu aslında Türkiye’nin parçalanmasını ve Doğu’da bir Kuzey Kürdistan kurulmasını istemektedir, aynı SEVR’deki gibi!

KÜRDİSTANLA İLGİLİ KARARLARIN SEVR KARŞILIGI

     Madde  62   :   FIRAT'ın   doğusunda,   ileride  saptanacakERMENİSTAN'ın güneyinde................. saptanan SURİYE ve IRAK

ile TÜRKİYE sınırının kuzeyinde, Kürtlerin sayıca üstün bulunduğu bölgenin yerel özelliğini, işbu antlaşmanın yürürlüğe konulmasından başlayarak altı ay içinde ISTANBUL'da toplanan ve İNGİLİZ, FRANSIZ ve İTALYAN Hükümetlerinden  her birinin atadığı  üç üyeden oluşan  bir Komisyon   hazırlayacaktır..............          ...... bu   plan   Süryani  ve Geldaniler ile bu bölgelerin içindeki öteki etnik ve dinsel azınlıkların korumasına ilişkin tam güvenceleri dekapsayacaktır...

Madde 63 : Osmanlı Hükümeti 62. Maddede öngörülen komisyonlardan birinin yada ötekinin kararlarının, kendisine bildirildiğinden başlayarak üç ay içinde kabul etmeyi ve yürürlüğe koymayı şimdiden yükümlenir.

Madde 64 : İşbu Antlaşmanın yürürlüğe konuşundan bir yıl sonra, 62. Maddede belirtilen bölgelerdeki Kürtler, bu bölgelerdeki nüfusun çoğunluğunun TÜRKÎYE'den bağımsız olmak istediklerini kanıtlayarak Milletler Cemiyeti Konseyine başvururlarsa ve Konseyde bu nüfusun bu bağımsızlığa yetenekli olduğu görünüşüne varırsa ve bu bağımsızlığı onlara tanımayı TÜRKİYE'ye salık verirse, TÜRKİYE bu öğütlemeye (Tavsiyeye) uymayı ve bu bölgeler üzerinde bütün haklarından ve sıfatlarından vazgeçmeyi şimdiden yükümlenir.

      Bu vazgeçmenin ayrıntıları Başlıca Müttefik Devleterle TÜRKİYE   arasında   yapılacak   özel   bir   sözleşmeye   konu olacaktır. Bu vazgeçme  gerçekleşirse ve gerçekleşeceği zaman, KÜRDİSTAN'ın şimdiye dek MUSULİlinde kalmış kesiminde oturan Kürtlerin, bu Bağımsız Kürt Devletine kendi istekleriyle katılmalarına, Başlıca Müttefik Devletlerce hiçbir karşı çıkıştabulunulmayacaktır.

3. KONU:

YUNANİSTAN'ın topraklarının AB'nin koruması altında olması hususlarına ilişkin olarak;                         

15.02.1996 Tarihli AB Parlamentosu Kararı:

"TÜRKİYE'nin AVRUPA BiRLİĞİ'nin bir üye devleti olan YUNANİSTAN'in egemenlik haklarını tehlikeli bir biçimde ihlal etmesinden ve EGE'deki askeri gerginliğin artmasından ciddi biçimde kaygı duymaktadır. YUNANİSTAN'ın sınırlarının, aynı zamanda AVRUPA BiRLİĞİ'nin dış sınırlarının parçası olduğunu vurgular."

(AVRUPA Parlamentosu, Doğu EGE'de KARDAK Adası ile ilgili olarak, TÜRKİYE'nin proaktif askeri operasyonlarından kaygı duymaktadır. KARDAK adası; 1923 yılındaki LOZAN Antlaşması, 1932 yılında İTALYA ve TÜRKİYE arasındaki protokol ve 1947 PARİS Antlaşmasına göre, Oniki Adalar grubuna dahildir ve 196O'lı yıllardaki TÜRK haritaları bile bu adaları, Yunan toprağı olarak göstermektedir.)

17.09.1998 Tarihli AB Parlamentosu Kararı:

AVRUPA Parlamentosu, TÜRKİYE'den "EGE'deki, özellikle KARDAK adasına ve kıta sahanlığının sınırlarının belirlenmesine ilişkin olarak, farklılıkların giderilmesine çalışılmasında uluslararası hukuk ilkelerine saygıgösterilmesini" istemektedir.

YUNANİSTANLA İLGİLİ KARARLARIN SEVRDEKİ KARŞILIĞI

Madde 84  : ....  TÜRKİYE,  eski Osmanlı İmparatorluğunun Avrupa kıtasında ve işbu Antlaşma ile saptanan TÜRKİYE sınırları ötesindeki bütün haklarından ve sıfatlarından YUNANİSTAN yararına vazgeçer.

Madde  122   :  TÜRKİYE,   şimdi İTALYA'nın  işgalinde bulunan EGE Denizi  adaları ile    bunlara    bağlı adacıklar üzerindeki bütün haklarından ve sıfatlarından İTALYA yararına vazgeçer.

Madde 84  : .... TÜRKİYE, eski  Osmanlı  İmparatorluğunun Avrupa kıtasında ve işbu Antlaşma ile saptanan TÜRKİYE sınırları ötesindeki bütün haklarından ve sıfatlarından YUNANİSTAN yararına vazgeçer.

Madde  122   :  TÜRKİYE,   şimdi   İTALYA'nın  işgalindebulunan EGE Denizi adaları  ile    bunlara    bağlı adacıklar üzerindeki bütün haklarından ve sıfatlarından İTALYA yararına vazgeçer.

4. KONU :

KIBRISLA İLGİLİ KARARLAR

06.10.1999 Tarihli Kararı:

"AVRUPA  Parlamentosu,  TÜRK Yetkililerinin   KIBRIS konusunda ilgili  BM kararlarının kabulü ve uygulanması temelinde   ve   (KIBRIS'ın)   AVRUPA   Birliği'ne   katılması konusundaki      görüşmelerin      kesintisiz      bir      biçimde sürdürülmesinden    bağımsız   olarak,    siyasi    bir   çözümbulunmasına   bir   kez   daha   aktif   bir   biçimde   katkıda -bulun masını istar," 

Avrupa Parlamentosu Genişleme Grubu'nun 10.02.2000 Tarihinde  Hazırladığı   "TÜRKİYE ve Avrupa  Birliği  ile İlişkiler" Raporundan Aynen:

"TÜRKİYE, KIBRIS Cumhuriyeti topraklarının %37'sini, yasa dışı bir biçimde işgal etmektedir. Genişleme süreci 31 MART 1998 tarihinde başlatılmıştır ve 10 KASIM tarihinde de aralarında KIBRIS'ın da bulunduğu   ilk ülke grubu ile katılma  görüşmeleri   başlamıştır.  Üyelik,  adanın  tümünü kapsamalı   ve    adayı    bölen   anlaşmazlığa   barışçıl    bir çözümün bulunmasıs ürecini hızlandırılmalıdır."

25.10.2001 Tarihli Kararı:

AVRUPA Parlamentosu, KIBRIS sorununa kapsamlı ve tatmin edici bir çözüm aramada süren tıkanıklık, sürmekte olan   çabalan   zayıflatarak   genişleme  sürecini   ciddi   bir biçimde aksatacak niteliktedir...

Tercümesi: Türk Ordusu Kıbrısı işgal etmektedir. Hemen Kıbrıstan çekilmeli ve Kıbrısı tamamen Yunanlılara bırakmalıdır. Zamanla nasıl olsa biz Avrupa Birliği olarak orada kalan Türkleri ya assimile ederiz ya da kovarız. Türkiye Kıbrısla ilgili tüm haklarından vazgeçmelidir aynı SEVR’deki gibi.

KIBRISLA İLGİLİ KARARIN SEVR KARŞILIĞI:

Madde 116 : TÜRKİYE, bu adanın Padişah'a ödenen vergiye olan hakkını da içermek üzere, KIBRIS üzerinde ya da KIBRIS'a ilişkin bütün haklarından ve sıfatlarından vazgeçer.

5.KONU              

ERMENİ iddialarına ilişkin olarak;                                                                                                     

15.11.2000 tarihli AB Parlamentosu Kararı:

(1) AVRUPA Parlamentosu, 1980'li yıllardan beri 1915-1917 olaylarını Birleşmiş Milletlerin 09 ARALIK 1948 tarihli kararındaki "Soykırım" olarak ilan etti ve TÜRK Hükümetinin bunu kabul etmesini istedi; TÜRKİYE'nin bu olguyu reddetmesinin AVRUPA Birliği üyeliğinin kesin engeli olduğunu açıkladı.

(Burada sözde Ermeni Soykırımının kabul edilmesinin Avrupa Birliğine girmek için kesin şart olduğundan bahsediliyor!)

Tercümesi: Türkler Ermenileri 1915’de katletmişlerdir, biz Avrupa Birliği Parlamentosu olarak buna inanıyoruz, zaten kanunlarımıza geçirdik. Zaten aksini iddia edenleri de hapis cezasına çarptırıyoruz. Kızılderileri katleden ya da 200 yıl zencileri köle olarak kullanan  ABD’yi, Cezayirlileri katleden Fransayı, Türkleri-Çingeneleri-Yahudileri ve tüm Avrupa’yı katleden Almanları, tüm dünyayı sömürge haline getirip Hindistandan-Uzak Doğu’ya kadar her yerde halkı katleden İngilizleri, vb. katliamcıları görmüyoruz, çünkü bizim kanunlarımız tek taraflı çalışır. Bu Ermeni soykırımının bedeli Türkiye’den toprak ve tazminat talebidir. Eğer soykırımı tanımazsanız hiç bir şekilde Avrupa Birliğine girmek için bile müzarekerelere başlamayız. Bunun arkasından Kürt, Helen, Rum Pontus, Süryani soykırımlarının geleceğini de her halde anlamışsınızdır, ama biz yumuşak yumuşak sizi alıştırıyoruz, canınız çok yanmasın diye! Aynı SEVR’de olduğu gibi!

ERMENİLERLE İLGİLİ KARARIN SEVR KARŞILIĞI

Madde 142 : ....Osmanlı Hükümeti savaş süresince TÜRKİYE'de yapılan topluca öldürmeler sırasında, kişilere verilen zararları en geniş ölçüde karşılamak için, 1 KASIM 1914'den beri herhangi bir soydan ya da dinden olursa olsun, ortadan yok olmuş, zorla götürülmüş, gözaltı (enterne)edilmiş ya da tutuklanmış kişilerin aranması ve kurtarılması için kendisinin ve Osmanlı Makamlarının tüm desteğini sağlamayı yükümlenir.

Madde 144 : ...Osmanlı Hükümeti, 1 OCAK 1914 'den beri topluca öldürülme korkusuyla ya da başka herhangi bir zorlama yüzünden,  yurtlarından kovulmuş, Türk soyundan olmayan Osmanlı uyruklarınn (öncelikle Ermenilerin) yurtlarına dönüşlerini ve yeniden işlerine başlayabilmelerini, olabildiği ölçüde kolaylaştırmayı resmen yükümlenir.

6.KONU :

Mali hususlara ilişkinolarak;

Avrupa Komisyonu 08.11.2000 Tarihli Raporunda:

(1)      AVRUPA Birliği, devlet yetkilerinin merkezi idareden mahalli idarelere devrini savunmakta ve bu amaçla mahalli idareler reformu  yasa tasarısının kabulünü  istemektedir; "Merkezi   idarenin   mahalli   yönetim   üzerindeki   denetimi güçlü     olmaya     devam     etmektedir.      Daha   öte     bir  ademimerkeziyetçiliği   amaçlayan   ve    halen    bakanlıklar arasında görüşülmekte olan mahalli yönetime ilişkin yasa taslağının kabul edilmesi beklenmektedir."

(2)      AVRUPA     Komisyonu,     TÜRKİYE      sendikacılık hareketinin,  "Mezarda  Emeklilik" olarak  nitelendirdiği ve "Sosyal    Güvenlik    Reformu"    adı altında sürdürülen uygulamaları da desteklemekte ve bunlara acilen ihtiyaç olduğunu belirtmektedir.

AB Parlamentosunun 25.10.2001 Tarihli Kararı:

"AVRUPA Parlamentosu, Ülkeyi finansal krizden çıkarmak için gerekli olan ekonomik reformların uygulanmasında TÜRK Hükümeti 'tarafından yapılan girişimleri memnuniyetle karşılar; ekonomiye istikrar kazandırmak için gerçekleştirilen bu çabanın ürünlerini vermeye başladığına inanır."

13.11.2001 Tarihli Kararı:

Ayrıca, aynı. gün "IMF ve Dünya Bankası tarafından finansal destek sağlanmış ve yeni ekonomik planın uygulanma boyutuyla ilgili önemli sayıda yasa 2001 yılının ikinci çeyreğinde hızlı bir biçimde kabul edilmiştir. Bu reformların amacı krizin aşılması ve AB üyeliği için ekonomik kriterlerin yerine getirilmesine yardımcı olmaktır." şeklinde açıklamada bulunmuştur.

Tercümesi: Tüm ekonominizi IMF ve Dünya Bankası aracığıyla esir aldık. Tarımınızı ve hayvancılığınızı çökerttik. Tüm ekonominiz bizim elimizde. Tüm stratejik kurumlarınızı satın aldık. Ekonominizi yok ettik. IMF’ye 300 milyar dolar borcunuz var ve artık bir kölesiniz. Sizi daha iyi köleleştirmek yolunda AB’ye gireceğinizi söyleyerek siz bir havuç gösterip kandırıyoruz. Aslında sizi parçaladıktan ve Konstantinopolis’i kopardıktan sonra size çok SEVR’den çok daha ağır yaptırımlar uygulayıp Türkleri Anadolu’dan atacağız. Güney Doğu’da bir Kürdistan, Güneyde bize bağlı kantonlar, Doğu’da bir Ermenistan, Karadeniz’de bir Rum Pontus kuracağız.

Not: George Soros’a bağlı bir üniversitesinin ileri gelenlerinden bir Profesör şöyle demiştir:

 ‘ .... Siz ne sanıyorsunuz, 2025’te İstanbul’da bir tek Türk kalmayacak, var olanlar da asimile olacak, gerisi kaçacak, bunun kararı çoktan verildi!’

SEVR KARŞILIĞI

Madde 234 : Osmanlı Hükümeti, Maliye komisyonunun izni olmadıkça hiçbir iç ya da dış borçlanmaya girişmemeyi yükümlenir.


 

KUZEY IRAKTA SEVR’E DAYALI OLARAK KURULAN KÜRDİSTAN’IN GİZLİ ANAYASASI[4]



KISIM I - GENEL HUSUSLAR

Madde l: Kürdistan Bölgesi, Federal Irak Cumhuriyeti'nin bir bölgesi olarak, çok partili, demokratik, parlamenter ve cumhuriyetçi bir siyasal sisteme sahip olacaktır.

Madde 2: Kürdistan Bölgesi, 1970 öncesindeki sınırlarıyla Kerkük, Süleymaniye ve Erbil Vilayetlerinden, Duhok Vilayerinden ve yanı sıra Aqra, Şeikhan(Şexan), Sincar bölgelerinden, Ninova Vilayerindeki Zimar alt-bölge-sinden, Diyala Vilayetindeki Xanıqın ve Mandalı bölgelerinden ve El-Wasit Vilayetindeki Badra bölgesin-den oluşur.

Madde 3: İktidar halka aittir, çünkü iktidarın meşruiyet kaynağı halktır.
Madde 4: Kürdisran Bölgesinin halkı Kürtlerden ve Türkmen, Asuri, Keldani ve Arap ulusal azınlıklarından oluşur ve bu Anayasa söz konuşu azınlıkların haklarım tanır.

Madde 5: Kerkük şehri Kürdistan Bölgesi'nin başkenti olacaktır.

Madde 6: Irak Federal Cumhuriyeti'nin bayrağına ek olarak, Kürdistan bölgesi özel bir bayrağa sahip olacak ve durum yasa ile düzenlenecektir.

Madde 7: i) Kürdistan Bölgesinin resmi dili Kürtçe olacaktır.

ii) Federal ve bölgesel yetkililerle yapılacak resmi yazışmalar hem Arapça hem de Kürtçe olacaktır.

iii) Kürdistan Bölgesinde Arapça'nın öğretilmesi zorunlu olacaktır.

iv) Türkmen dili, Kürtçe'ye ek olarak, Türkmenlerin eğitim ve kültür dili olarak değerlendirilecektir. Süryanice, Kürtçe'ye ek olarak, o dili konuşanların eğitim ve kültür dili olarak değerlendirilecektir.

KISIM II- TEMEL HAKLAR VE SORUMLULUKLAR

Madde 8: ı) Kürdistan Bölgesinin vatandaşları, ırk, renk, cins, dil, etnik köken, din ya da ekonomik statü bakımından aralarında hiçbir ayırım olmaksızın, hakları itibariyle kanun önünde eşittir.

ii); Kadınlar erkekler ile eşit haklara sahip olacaklardır.

iii) Aile birimi toplumun doğal ve temel öğesidir. Annelerin ve çocukların korunması güvence altına alınacaktır. Hükümetin ve toplumun görevi gençliğe özenli davranmak, moral değerleri ve Kürdistan halkının mirasını korumaktır ve bu yasayla düzenlenecektir.

Madde 9: i) Ceza kişiseldir. Yasa ile tanımlanmadığı sürece ne herhangi bir fiil suç olarak değerlendirilebilir ne de ceza verilip uygulanabilir, icra edildiği zaman da bir suç olarak değerlendirilmediği sürece, hiçbir eylem cezalandırılamaz. Yasada belirtildiğinden daha büyük olan hiçbir ceza uygulanamaz.

ii) Suçu hukuk mahkemesinde kanıtlanıncaya kadar sanık suçsuz biri olarak kabul edilir.
Madde 10: i) Yasal savunma hakkı, yasalarla uyum içinde, soruşturma ve yargılamanın tüm aşamalarında güvence altına alınır.

ii) Mahkeme tarafından gizli olarak ilan edilmedikleri sürece, duruşmalar açık olacaktır.

Madde 11: i) Hanenin ve içindekilerin kutsallığı korunacaktır ve yasada ortaya konulan prosedürler dışında, haneye ne girilebilir ne de arama yapılabilir.

ii) Bireyler ya da onların malları, yasada tanımlanan koşullar dışında aranamaz.
iii) Bireyin güvenliği korunacaktır, ister fiziksel ister psikolojik olsun, işkencenin her türü yasaktır.
Madde 12: Posta, telefon ve kablolu iletişimin gizliliği güvence altına alınmıştır, yasada belirtilen parametre ve prosedürlerle uyumlu olarak, adalet ve güvenlik ihtiyaçları için gerekli olarak değerlendirildiği durumlar dışında, açık edilemez.

Madde 13: Mülkiyet hakkı güvence altına alınmıştır, yasalarla uyum içinde yapıldığı zamanlar dışında, menkul ve gayrimenkul mülklere el konulamaz. Mülkiyet, yasalarla uyum içinde ve adil bir tazminatın ödenmesi karşılığında, kamu çıkarları için gerekli görüldüğü durumlar dışında kamulaştırılamaz.

Madde 14: Kürdistan Bölgesi'nin vatandaşlarının yurtdışına seyahat etmeleri ya da evlerine geri dönmeleri engellenemez. Yasalarda şart koşulduğu durumlar dışında, halkın dolaşma serbestîsine ve ikamet yerine hiçbir kısıtlama getirilemez.

Madde 15: İfade, basım, yayın, basın, toplanma, gösteri, siyasi parti, sendika ve dernek kurma özgürlüğü yasa ile güvence altına alınacaktır.

Madde 16: Din, inanç ve dinsel vecibeleri yerine getirme özgürlüğü, Anayasa veya Federal Anayasa'nın veya federal yasaların hükümleriyle çelişmediği sürece ve genel moral standartlara ters düşmediği sürece, güvence altına alınmıştır.

Madde 17: Siyasi mülteciler ülkelerine iade edilmeyeceklerdir.

Madde 18: i) Kürdistan Bölgesinde ilk öğretim zorunludur ve bu zorunluluk yasayla düzenlenecektir.

ii) Hükümet okuma yazma eksikliğine karşı mücadele edecek ve ilk, orta ve üniversite eğitiminin tüm aşamalarında yurttaşlarının özgür eğitim hakkını, teknik ve mesleki eğitimi güvence akma alacaktır.

Madde 19: Akademik araştırma hakkı güvence altına alınacaktır. Üstün başarı, icat ve yaratıcılık teşvik edilecek ve ödüllendirilecektir.

Madde 20: i) Çalışma her yurttaşın hakkı ve görevidir ve bölgesel hükümet çalışacak durumda olan her yurttaş için iş olanakları yaratmak üzere çaba harcayacaktır.

ii) Bölgesel hükümet elverişli çalışma koşullarım güvence altına alacak, çalışan bireylerin hem yaşam standartlarım hem de beceri ve bilgilerini arttırma doğrultusunda çalışacaktır. Bölgesel hükümet, hastalık, sakatlık, işsizlik ya da yaşlanma gibi durumlarda sosyal güvenlik ödenekleri sağlayacaktır.

iii) Hiçbir birey, yasanın öngördüğü kamu görevinin yerine getirilmesi ya da acil durum veya doğal felaket durumu haricinde, herhangi bir görevi yerine getirmeye zorlanmayacaktır.

Madde 21: Bölgesel hükümet, önleme, tedavi ve ilaç alanların-da sağlayacağı sürekli tıbbi hizmetler aracılığıyla kamu sağlığım korumayı güvence altına alacaktır.

Madde 22: Vergi ödemek her yurttaşın görevidir ve bu şekilde ödenen vergiler, karnındaki düzenlemeler dışında, zorla toplanmayacak ya da değiştirilmeyecektir.

Madde 23: Yurttaşların gerçek yetkililere şikayette bulunma ve imza toplama hakkı güvence altındadır ve yetkililer bu şikayet ve dilekçeleri makul bir zaman dilimi içinde değerlendireceklerdir.

Madde 24: Bu kısımda belirtilen hakların korumasının kaynağıni Kürdistan Bölgesinin hukuku oluşturacaktır.

KISIM III- KÜRDÎSTAN BÖLGESEL YETKİLİLERİ

BÖLÜM l - YASAMA OTORİTELERİ - KÜRDÎSTAN BÖLGESEL MECLÎSİ

Madde 25: Kürdistan Bölgesel Meclisi bölgedeki yasama otoritesidir ve halkın doğrudan, gizli, genel oyuyla seçilen temsilcilerinden oluşur.

Madde 26: i) Kürdistan Bölgesel Meclisine seçilen temsilcilerin seçim süreci, seçim prosedürleri (seçim takvimi, orantılı temsil ve adaylık ile seçmenlik vasıfları) yasa ile düzenlenecektir.

ii) Meclisin oluşumunda, ulusal azınlıkların adilane oranda temsil edilmelerine riayet edilecektir.
Madde 27: i) Parlamentonun dönemi, ilk birleşimden itibaren beş yıldır.

ii) Meclis, nihai seçim sonuçlarının duyurulmasından sonra, Kürdistan Bölgesi Devlet Başkanının isteği üzerine 15 gün içinde toplanacaktır, eğer herhangi bir çağrı yapılmazsa Meclis yukarıda belirtilen dönemin sonunda toplanacaktır.

Madde 28: Meclisin ilk oturumuna en yaşlı üye başkanlık edecektir ve gizli oylamayla bir meclis başkanı, başkan yardımcısı ve sekreter seçilecektir.

Madde 29: Meclis üyeleri aşağıdaki görev yeminim edeceklerdir:
"Kürdistan halkının çıkarlarını, onurunu ve haklarını koruyacağıma, bir üye olarak görevimi tarafsız, eksiksiz ve içtenlikle yerine getireceğime Yüce Tanrı adına yemin ederim."

Madde 30: i) Kanun tarafından öteki türlü düzenlenmediği sürece, üyelerin çoğunluğunun hazır bulunmasıyla Bölgesel Mecliste salt çoğunluğa ulaşılacak ve kararlar hazır bulunanların salt çoğunluğuyla verilecektir.

iı) Ekonomik konular dışındaki yasa teklifleri Meclisin on üyesi tarafından verilebilir.

Madde 31: Meclis başkanı ile üyelerinin maaş ve ücretleri yasa ile düzenlenecektir.

Madde 32: Meclisin düzenli ve özel oturumlarını yürütme prosedürlerinin yanı sıra, üyelik ve boş üyeliklerin doldurulması prosedürleri hakkındaki temel hususlar Meclisin iç yönetmelikleri ile düzenlenecektir.

Madde 33: Bölgesel Meclis aşağıdaki sorumlulukları yerine getirecektir:

i)                     Üvelerinin 2/3 çoğunluğu ile Bölgesel Anayasayı değiştirme

i i) Yasa çıkarma, değiştirme ya da yürürlükten kaldırma

i i i) Kabineye ve üyelerine güven oyu verme ve bu güven oyunu onlardan geri isteme
ıv) Kürdistan Bölgesi genel bütçesini onaylamak, gerekli aktarımları yapmak ve genel bütçeye dahil olmayan beklenmedik harcamaları onaylamak

v) Vergi ve gümrük vergilerini toplamak, değiştirmek ya da yürürlükten kaldırmak
vi) Irak Federe Cumhuriyeti'nin diğer bölgelerinin bölgesel idari otoriteleri ile, yabancı taraflar ile ve diğer devletlerin federal bölgeleri ile ekonomi, kalkınma, kültür, eğitim, insani yardım, finans, güvenlik ve sınır sorunları gibi alanlarda yapılan anlaşmaları onaylamak
vii) Meclis üyeliğini belgelemek

viii) Mecliste doğabilecek boş üyelikleri, yasada öngörüldüğü biçimde doldurmak için gerekli kararları almak

İx) Kürdistan Bölgesi idari otoritesinin çalışmalarını denetlemek

x) Meclisin iç tüzüğünü oluşturmak, personel ihtiyacını belirlemek, Meclis bütçesini hazırlamak, personeli atamak ve verilecek maaşları belirlemek

xi) Meclisin gerekli gördüğü konular hakkında araştırma komisyonları kurmak

Madde 34: i) Bir Meclis üyesi parlamenter dokunulmazlığa sahiptir. Söz konusu üye Meclisin iç tüzüğünün sınırları içinde kendi görüşlerini ve düşüncelerini ifade etme hakkına sahiptir.

ii)                   Bir Meclis üyesi, yasalara göre açık bir suçun ya da saldırının gerçekleştirildiği durumlar dışında Meclisin ön onayı alınmaksızın, meclis birleşimi esnasında aranamaz, gözaltına alınamaz hakları ve özgürlükleri kısıtlanamaz, gözetim altında tutulamaz.
iii) Bir Meclis üyesi, meclis birleşimine katılmadığı bir zamanda, yasalara göre açık bir suçun ya da saldırının gerçekleştirildiği durumlar dışında, ki böylesi durumlarda alınan önlemler derhal Meclise bildirilmelidir, Meclis başkanının izni olmaksızın gözetim altında tutulamaz ya da gözaltına alınamaz.

Madde 35: i) Meclisi üyelerinin 2/3 çoğunluğu ile kendisini feshedebilir.
ii) Meclis aşağıdaki durumlarda Bölgesel Devlet Başkanının emri ile feshedilebilir:
a) Meclis üyelerinin yarısından fazlası görevlerinden istifa ederse.
b) Meclisin birleşim çağrısından sonraki 45 gün içinde yasal bir salt çoğunluk sağlanamazsa
c) Eğer Meclis üç kez üst üste yapılan oylamada Bakanlar Kuruluna güven oyu vermezse.
d) Meclisin seçim yasaları değiştirilip söz konuşu Parlamentonun geriye kalan görev süresinin altı aydan daha az olduğu durumlarda.

Madde 36: Parlamento feshedildiğinde ya da görev süresi sona erdiğinde, genel seçimler yapılarak, iki aydan olmayan bir zaman dilimi içinde yeni Meclis seçilecektir.

Madde 37: Meclisin görev süresi sona erdiğinde, yeni Meclis seçilip ilk birleşimini yapıncaya kadar, eski Meclis görevde kalacaktır.

KISIM 2 - İDARİ OTORİTE

Kısım l. - Kürdistan Bölgesinin Devlet Başkanı

Madde 38: Bölgenin, Kürdistan Bölgesi Devlet Başkanı olarak adlandırılan bir başkanı vardır. Devlet Başkanı en yüksek idari otoritedir, kendi bölgesinde Irak Federe Cumhuriyetinin Devlet Başkanını temsil eder, çeşitli durumlarda ona vekalet eder, federal ve bölgesel yetkililer arasındaki koordinasyonu sağlar.

Madde 39: Kürdistan Bölgesinin Devlet Başkanı bölge halkının doğrudan, gizli ve genel oyu ile seçilir.

Madde 40: Kürdistan Bölgesi Devlet Başkanının seçilme yöntemi, aday vasıfları, suçlanacağı ya da yargılanacağı durumlar ve görev süresinin sona erdirilmesi gibi durumlar yasa ile düzenlenecektir.

Madde 41: Kürdistan Bölgesinin Devlet Başkanı, sorumluluklarını üstlenmeden önce, Kürdistan Bölgesel Meclisinin önünde aşağıdaki anayasal görev yeminini edecektir:
"Kürdistan halkının haklarını, başarılarını ve çıkarlarını koruyacağıma, Irak Federe Anayasası ile Kürdistan Bölgesi Anayasasına riayet edeceğime, görevimi sadakatle, tarafsızca ve samimiyetle yerine getireceğime Yüce Tanrı adına yemin ederim."

Madde 42: Kürdistan Bölgesi Devlet Başkanının görev süresi beş yıldır.
Madde 43: Kürdistan Bölgesi Devlet Başkanının maaşı ve ödenekleri yasa ile belirlenecektir.
Madde 44: Kürdistan Bölgesinin Devlet Başkanı aşağıdaki sorumlulukları üstlenecektir:
1) Bölgesel Meclisten geçen yasaları onaylamak

2)       Bölgesel Meclis için genel seçim çağrısında bulunmak

3)       Bölgesel Meclis için normal ya da özel birleşim çağrısında bulunmak

4)        Bölgesel Meclisten güven oyu alan Kabineyi resmen ilan etmek

5)       Kendisinin başkanlık edeceği ya da katılacağı bir birleşim için Bakanlar Kuruluna çağrıda bulunmak ve bakanlardan rapor istemek

6)        Yasa tasarılarını hazırlamak ve onları görüşülmek üzere Bölgesel Meclise sevk etmek

7)        Kürdistan Bölgesinin, onun siyasal sisteminin, genel güvenliğinin ya da anayasal kurumlarının temel varlığını tehdit eden bir tehlike durumunda veya Bölgesel Meclisin toplanmasının zor olduğu koşullarda, Bölgesel Meclis Başkanına ve Bakanlar Kuruluna danışarak, kanun hükmünde kararname çıkarmak.

8)       Yasalarla uyumlu olarak olağanüstü hal ilan etmek

9)       Irak Federe Cumhuriyeti Devlet Başkanı tarafından kendisine verilen yetkileri kullanmak

10)    Bakanlar Konseyi tarafından önerilen emirleri ve kararları çıkarmak

11)    Silahlı Kuvvetleri ve İç Güvenlik Kuvvetlerini bölge içinde seferber etmek

12)    Bölgede geçici ya da kalıcı olarak görev ifa eden Federal Güvenlik Kuvvetlerini denetlemek ve yönetmek

13)    Güven oyunun geri alınmasının ardından, Kabinenin ya da bir bakanın istifasını resmen ilan eden kararnamenin çıkarılması

14)    İstifa etmesi istenen Kabine ya da kabine üyelerinin istifalarını kabul etmek ve onlardan, yeni bir Kabine oluşuncaya, yeni bir bakan atanıncaya kadar görevde kalmalarını istemek

15)   Kabinenin ya da bir bakanın istifasını istemek

16)   Mahkumlara özel af çıkarmak

17)    Ölüm cezasını onaylamak ya da onu ömür boyu hapse çevirmek

18)    Hakimleri, bölgesel başsavcıları, bölgesel genel savcıları ve onların vekillerini, idari birimlerin yöneticilerini ve özel görevlerde bulunan bireyleri, yasalarla uyumlu olarak atamak, görevden almak ya da emekliye sevk etmek

19)    İç Güvenlik elemanlarına askeri rütbeler vermek ve yasalarla uyumlu olarak onları görevden almak ya da emekliye sevketmek

20)   Yasalarda öngörüldüğü biçimde madalya ve ödül vermek

Madde 45: Kürdistan Bölgesi Devlet Başkanı için bir Başkanlık Konutu kurulacak ve bu konutun ihtiyaçları ile yapışı yasada belirtilecektir.

Madde 46: i) Kürdistan Bölgesi Devlet Başkanının istifası, ölümü ya da kalıcı sakatlığı durumunda, onun halefi aynı yöntemle seçilecektir.

ii) Kürdistan Bölgesi Devler Başkanlığı koltuğu boş kaldığında, yeni bir Devler Başkanı seçilinceye kadar, Devlet Başkanının sorumluluklarını Kürdistan Bölgesel Meclisi Başkanı üstlenecektir.

ııi) Kürdistan Bölgesi Devlet Başkanı hazır bulunmadığında ya da izinli olduğunda. Devlet Başkanının sorumluluklarını vekaleten Bölgesel Başbakan üstlenecektir.

Bölüm 2 - Kürdistan Bölgesi Bakanlar Konseyi (Kabine)

Madde 47: Kürdistan Bölgesi Bakanlar Konseyi bölgedeki en üst düzey idarı ve yönetici otoritedir; bu otorite kendi idari sorumluluklarını, Kürdistan Bölgesi Devlet Başkanının denetimi ve kılavuzluğu altında yerine getirir.

Madde 48: i) Bakanlar Kurulu Başbakan ile onun, sayıları 15'ten az olmamak üzere, yardımcılarından ve bakanlarından oluşur.

ii) Kürdistan Bölgesinin Devlet Başkanı, Kürdistan Bölgesel Meclisinin bir üyesinden kabineyi oluşturmasını isteyecektir.

iii) Başbakan, yardımcılarını ve bakanlarını, Kürdistan Bölgesel Meclisinin üyeleri arasından ya da Meclis üyeliği vasıflarını taşıyan başkalarının arasından belirleyip seçecektir.
iv) Başbakan, oluşturduğu kabineyi, onaylanmak üzere Bölgesel Devlet Başkanına sunacaktır.
v) Başbakan, Bölgesel Devlet Başkanının onayından sonra, kabinesini Bölgesel Meclise sunarak güven oyu isteyecektir ve bu güven oyunu aldığında kabinenin oluşumu hakkındaki resmi kararname çıkarılacaktır.

Madde 49: Kürdistan Bölgesi Bakanlar Kurulunun bileşiminde, ulusal azınlıklar olan Türkmen, Asuri ve Keldanilerin de temsil edilmesine özen gösterilecektir.

Madde 50: Kabine üyeleri, kabinenin çalışmaları hakkında hep birlikte Kürdistan Bölgesel Meclisine karşı sorumlu iken, her bakan kendi bakanlığının işlerinden bireysel olarak sorumlu olacaktır.

Madde 51:Bakanlar Konseyi aşağıdaki sorumlulukları üstlenecektir:

i)                     Bir taraftan bölgesel güvenliği ve kamu malını korurken diğer taraftan da yasa çıkarma, düzenlemelerde bulunma ve kararlar alma.

ii)                    Kürdistan Bölgesi Devlet Başkanı ile koordinasyon içinde, Kürdistan Bölgesinin genel politikasını oluşturmak.

iii) Ekonomik kalkınma planlarını hazırlamak ve planların hayata geçirilmesi için gerekli araçları temin etmek.

iii)                  Bölgenin genel bütçesini hazırlamak.

iv)                  Kürdistan Bölgesindeki bakanlıkların, kurumların ve icraatın denetlenmesi, yönetilmesi, takip edilmesi ve koordine edilmesi, onların kararlarının iptal edilmesi ya da değiştirilmesi.

v)                    Yasalara ve kararnamelere uygun olarak idari yönetmelik ve kararların çıkarılması.

vi)                  Yasa tasarılarının hazırlanması ve kararname çıkarılması.

vii)                 Yasalara uygun olarak personelin atanması, görevden alınması ya da emekliye sevk edilmesi ve onların maaşlarının belirlenmesi.

viii)               Federal hükümetin ya da yabancı tarafların kurumları ile ekonomik kalkınma, kültürel ve insani alanlarda anlaşma yapma ve bu anlaşmalara ödenek tahsis erme.

Madde 52: Bakan kendi bakanlığının tüm işlerinden doğrudan sorumludur.
Madde 53: i) Bölgesel Meclis ona verdiği güven oyunu geri aldığında, kabine istifa etmiş sayılacaktır.

iii)                  Bölgesel Meclis ona verdiği güven oyunu geri aldığında, bakan istifa etmiş sayılacaktır.
Madde 54: Başbakanın seçilme yöntemi, onun yardımcılarının ya da bakanlarının mesuliyetleri ya da onların suçlanma ve yargılanma yöntemleri, onların maaşlarının ve ödeneklerinin belirlenmesi gibi konular yasa ile düzenlenecektir.

BÖLÜM 3 - YARGI

Madde 55: Kürdistan Bölgesinin yargı otoritesi, tüm aşamaları itibariyle bölgenin mahkeme sisteminden oluşur.

Madde 56: Yargı, kanunda belirtilenler dışında, tüm özel ve tüzel kişi ve kurumları aşan bir yargılama yetkisine sahiptir.

Madde 57: Yargı bağımsızdır, kanunun kendisi dışında, hiçbir güce tabi değildir.
Madde 58: Tüm aşamaları ve türleri itibariyle, yapısı ve koşulları itibariyle, yargının üyelerinin atanması, görev yerlerinin değiştirilmesi ya da sorumlu tutulmaları yasa ile düzenlenecektir.
Madde 59: Toplumu temsil eden genel savcı genel hakları savunup adaleti güvence akma alır.
Madde 60: Müslüman olmayan topluluklar, özel bir yasa doğrultusunda, dinsel, "ruhani" ve yasal oluşumlar kurma hakkına sahiptir. Bu oluşumlar, söz konusu topluluklara mensup insanların tüm kişisel işlerine, "Müslüman" dinsel mahkemelerinin yetki ve sorumluluk alanlarının dışında olan işlere bakma hakkına sahiptir.-

Madde 61: Yargının cezaları ve kararları halk adına verilir.

KISIM IV - YÖNETİM VE BELEDİYE KONSEYLERİ

Madde 62: Kürdistan Bölgesinin idari bölünmesi, bu Anayasanın hükümleri ile çelişmeyecek olan bölgesel bir yasa ile belirlenecektir.

Madde 63: Bir vilayet, bir "valilik," bölgelerinin ve/veya alt-bölgelerinin birleşmesi ya da ayrılması aracılığıyla oluşturulabilir, onun idari merkezi ve ismi tespit edilebilir ya da değiştirilebilir ve sınırlarında değişiklikler yapılabilir. Bölgeler ve/veya alt-bölgeler başka bir vilayete eklenebilir ve yukarıdaki tüm uygulamalar İçişleri Bakanı tarafından sunulan ve Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan bölgesel bir kararname ile uyum içinde olacaktır.

Madde 64: Bölgeler, alt-bölgelerin birleşmeleri ya da ayrılmalarıyla oluşturulabilir, idari merkezleri ve isimleri tespit edilebilir veya değiştirilebilir ve sınırlarında değişiklikler yapılabilir. Alt-bölgeler başka bir bölgeye eklenebilir. Alt-bölgeler oluşturulabilir, idari merkezleri ve isimleri tespit edilebilir ya da değiştirilebilir ve sınırları tespit edilebilir. Yukarıdaki tüm uygulamalar, İçişleri Bakanı tarafından sunulan ve Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan bölgesel bir kararname ile uyum içinde olacaktır.
Madde 65: Her vilayet, bölge, alt-bölge merkezi ve nüfusu 3 binden az olmayan her köyde bir belediye ve Belediye Konseyi olacak ve halka kamu hizmetlerini sağlayacaktır.

Madde 66: i) Belediye Konseylerinin yönetici ve üyeleri, söz konusu yerde yaşayan halkın doğrudan, genel ve gizli oyu ile seçilecektir.

ii) Bu Belediye Konseylerinin oluşumu esnasında, Kürdistan Bölgesinde yaşayan ulusal azınlıkların adilane biçimde temsil edilmelerine özen gösterilecektir.

Madde 67: Belediyeler, belediye başkanlarının ve Belediye Konseyi üyelerinin seçilme yöntemi, onların yetkileri, görev süreleri ve buna benzer tüm diğer konular yasa ile düzenlenecektir.

KISIM V - MALÎ KONULAR

Madde 68: Kanunda belirtilen esaslar dışında vergi ya da gümrük vergisi toplanamaz, değiştirilemez ya da muafiyet uygulanamaz.

Madde 69: Bölgesel yetkililer bölge içinde vergi ve gümrük vergisi toplayabilir, vergilerin miktarlarında değişiklik yapabilir ya da vergileri yürürlükten kaldırabilir. Böylesi vergiler ve gümrük vergileri, Irak Federe Cumhuriyeti vatandaşlarının durumu ile orantılı olarak, adil ve eşit bir şekilde toplanmalıdır, ihracat ve İthalat vergileri (gümrük) federal otoritenin sorumluluk alanındadır.

Madde 70: Kürdistan Bölgesinin gelirleri aşağıdakilerden oluşur:

i) Vergiler, gümrük vergileri, kamu hizmeti gelirleri, bölgede faaliyet gösteren şirket ve kuruluşlardan toplanan vergiler.

ii) Kürdistan Bölgesi'nin doğal kaynak, özellikle de petrol gelirlerinden aldığı pay, petrol ürünlerinin ülke içinde ve dışında satılmasından elde edilen gelirler, Irak Federe Cumhuriyeti'ne verilen hibe, yardım, yurtdışı krediden, bölgenin nüfusunun Irak'ın toplam nüfusuna oranı ölçüsünde alınan pay.
iii) Bağışlar, hibeler, piyango gelirleri ve diğer kamusal gelirler

iv) Özellikle Kürdistan Bölgesi için açılan iç ve dış krediler

Madde 71: Kürdistan Bölgesi malı açıdan, bölge ile ilgisi olan finansal borçlar, vergi ve gümrük vergisi ile gecikmiş borçlar gibi konularda federal yetkililerin halefi olacaktır.

Madde 72: Mali yıl yasa ile belirlenecektir. 
Madde 73: Her mali yılda, Kürdistan Bölgesi hakkındaki tahmini gelir ve giderlerden oluşan bir bütçe kanunu çıkarılacaktır. KISIM VI - ÇEŞİTLİ

Madde 74: Kürt halkının ya da Kürdistan Bölgesi vatandaşlarının meşru ulusal haklarını zedeleyen ya da sınırlayan ya da bu Anayasanın hükümleri ile çelişen herhangi bir yasa, düzenleme, karar ya da kararname hükümsüz ve geçersiz olacaktır.

Madde 75: Kürdistan Bölgesel Meclisinin onayı alınmadan, Irak Federe Cumhuriyetinin mevcudiyeti ve siyasal sistemi değiştirilemez. Buna ters düşen herhangi bir uygulama Kürdistan Bölgesinin halkı için self-determinasyon hakkı doğuracaktır.

Madde 76: Kürdistan Bölgesel yetkilileri ile Irak Federe Cumhuriyetinin ya da Arap bölgesinin yetkilileri arasında anayasal bir çatışma ya da görüş ayrılığı orraya çıkarsa, bir hükme varılabilmesi için bu tür durumlar Federal Anayasa Mahkemesine götürülecektir.

Madde 77: Kürdistan bölgesel yetkilileri arasında bu Anayasanın yorumlanması konusunda herhangi bir farklılık ortaya çıkarsa, hükme bağlanabilmesi için bu tür farklılıklar Kürdistan Bölgesi Fesih Mahkemesine götürülecektir. (NK/BB)
 


[1] Aydınlık (kapak yazısı),  Başbakan Schmidt ‘ ABD Türkiye’yi bölecek’ 20 Ağustos 2006, Sayı: 996, s: 4-7.

Hüseyin Mümtaz’ın, Açık İstihbarattaki "EVLÂDIMIZ" DORA, PAPADOPULOS VE ASKER” başlıklı köşe yazısından alınmıştır. 

 
BU VATAN BİZİM  
  Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye Halkına ''Türk Milleti'' Denir.Ne mutlu ''Türküm'' Diyene!
M. Kemal ATATÜRK
 
Bugün 122 ziyaretçi (419 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol